Kimya Sanayi, Sektöre ve Firmaya Özel Teşvik İstiyor

0
703

Ekim ayında 1.6 milyar dolar ihracat rakamına ulaşarak, Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olma unvanını koruyan kimya sanayi, hem yatırım hem de cirosal anlamda ölçek büyütmek için sektöre ve firmaya özel teşvik istiyor. Sektörün 2018 yılını iç pazarda yüzde 8,5 büyüme ve 17 milyar dolar ihracat ile kapatacağı öngörülüyor.

Uluslararası Kimya Fuarları TURKCHEM kapsamında İstanbul Fuar Merkezi’nde, ‘Kimya Sektörünün Sorunları, Çözüm Önerileri ve Fırsatları’ başlıklı panel düzenlendi. TİM Sektör Konseyi Üyesi Murat Akyüz, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Haluk Erceber, MetroHM Türkiye CEO’su Andre Yanço, TOBB-Kimya Sanayi Meclisi Danışmanı Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar S. Çelebi ve Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak’ın konuşmacı olarak yer aldığı panelde; kimya sektörünün 2018 yılı değerlendirilmesi yapılırken, sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.

“Kimya sektörünün en büyük sorunlarından biri arazi yatırımı”

Panelde konuşan TİM Sektör Konseyi Üyesi Murat Akyüz, kimya sektörünün hammaddesel anlamda Türkiye’de yatırım tesislerinin olmadığına değindi. Fiyat bakımından Dünya pazarında Türkiye’nin belirleyici bir ülke olmasına rağmen; üretim konusunda aynı konumda bulunmadığına vurgu yapan Akyüz, çevre ülkelerdeki pazarların daralmasından dolayı AB’ye olan ihracatın arttığını, ancak Amerika ve Uzak Doğu ülkelerine de yakınlaşılması gerektiğinin altını çizdi.

Akyüz, “Kimya sektörünün en büyük sorunlarından biri arazi yatırımı. Ne yazık ki elinizde olan sermaye ile toprak ve betona yatırım yapıyorsunuz. Sonrası için finansman arayışına girdiğinizde; bankalar 10 milyon dolar yatırım yaptığınız araziyi, 3 milyon dolar sayıyor. Öncelikle bu araziler makul bir şekilde fiyatlandırılmalı ve sektöre özel, firmaya özel teşvik sistemi Türkiye’de oluşturulmalı” dedi.

“İthalat ve ihracat arasındaki açığı yerli ve milli projeler ile kapatabiliriz”

Yıl içerisinde dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan ekonomik sorunlara rağmen kimya sektörünün 2018 yılını iç pazarda yüzde 8,5 gibi bir büyüme rakamı ile kapatacağı bilgisini veren Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği(TKSD) Başkanı Haluk Erceber, dış Pazar ihracat artış oranının yüzde 15 olacağını söyledi. Erceber, ihracat rakamlarının yıl sonunda 17 milyar dolar, dış ticaret açığındaki kimya sektörü payının da 24,2 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

İthalat ve ihracat arasındaki açığın yerli ve milli projeler ile kapatılabileceğine vurgu yapan Erceber, “Sektör yüzde 70 oranında ithal hammadde kullanıyor. Bu anlamda yurt dışına bağımlıyız. Ne yazık ki sektörün en büyük problemlerden biri, ölçek büyütememesi. Hem yatırım hem de cirosal anlamda ölçek büyütmeliyiz. Büyük ölçekli yatırımlarda ciddi bir yavaşlamaya girildi. İhracat artıyor ancak ürün çeşitliliğini henüz artıramadık. Bunu artırmamız gerekiyor. Bugün kimya sanayi 30 ayrı sektörü besliyor ve büyümeye açık.” diye konuştu. Başkan Erceber, ayrıca sektörün yurt dışında tanıtımı açısından TURKCHEM gibi fuarların sık yapılması gerektiğinin altını çizdi.

“Endüstri 4.0 sektör olarak dövizde yaşanan düşüşten olumlu etkilendik”

Uluslararası Kimya Fuarları TURKCHEM kapsamında düzenlenen ‘Kimya Sektörünün Sorunları, Çözüm Önerileri ve Fırsatları’ Panel’inde konuşan TOBB – Kimya Sanayi Meclisi Danışmanı Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar S. Çelebi ise Endüstri 4.0 Sektör olarak son 15 gündür dövizde yaşanan düşüşten olumlu etkilendiklerini belirtti. Çelebi: “İstihdam açısından otomasyonda dengeli davranmak zorundayız. Endüstri 4.0,  KOBİ’ler ve istihdam açısından açıkçası çok da artı değer getirmeyecek. Fabrikalarda şu an için insanların çalışmasında fayda var. Bu benim görüşüm. Evet, Endüstri 4.0, büyük ölçekli şirketler için olmazsa olmaz ama, istihdam ayağını da unutmamak gerek.” açıklamasında bulundu.

“Know how’a ihtiyacımız var”

MetroHM Türkiye CEO’su Andre Yanço’da Endüstri 4.0 konusuna değinerek, “Biz daha çok kimya sektöründe 4.0’ı ne kadar gerçekleştirebildiğimizi değil, kalite kontrolün nasıl olduğunu izliyoruz. Üretimde birçok otomasyon teknolojilerini devreye soktuk ama, kimyasal parametreleri izleyen otomasyonlar sandığımız kadar yaygın değil. Üretim konusunda tamam, ama kontrol etme konusunda ne kadar ilerlediğimiz soru işareti. Know how’a ihtiyacımız var. Know how’a da teşvik lazım.” dedi.

“Dövizle alım, TL ile satış, sektör için önemli bir sorun”

Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Koçak ise kendi sektörlerinin 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 7 büyüdüğünü kaydetti. Koçak, madeni yağ konusunda lisans almak zorunda olduklarını, bunun sektörlerine kalite getirdiğini ve son 20 yıldır büyüme grafiği sergileyen bir sektör olduklarına dikkat çekti. Amerika’nın İran’a yaptırımlarından sektör olarak etkilendiklerini ifade eden Koçak, sektör açısından dövizle alım, TL ile satış yapılmasının önemli bir sorun olduğunun altını çizdi.

“Kimya Sektörü, İstanbul’da Uluslararası Kimya Sanayi Fuarları TURKCHEM’de Buluşuyor”

Ekim ayında 1.6 milyar dolar ihracat rakamına ulaşarak, Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olma unvanını koruyan kimya sanayi, ChemShow Eurasia, ChemLab Eurasia ve ChemTech Eurasia olmak üzere 3 ana kategoride düzenlenen Uluslararası Kimya Sanayi Fuarları TURKCHEM’de buluştu. 8-10 Kasım tarihlri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılan fuar hakkında bilgilendirmede bulunan Artkim Fuarcılık Genel Müdürü Cengiz Yaman, “TURKCHEM fuarını 2 yılda bir düzenliyoruz. EMEA Bölgesi’nin (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) en büyük kimya fuarıdır. Bu fuara 60 ülkeden 700’ün üzerinde firma ve firma temsilcileri katılmaktadır. Aynı zamanda 70 ülkeden 12 binin üzerinde ziyaretçi bekliyoruz. Ziyaretçilerin daha çok Ortadoğu, İran, Kuzey Afrika ülkeleri, Türki Cumhuriyetlerden ve Balkan ülkelerinden bekliyoruz. Bu sene fuarın 8’incisini düzenliyoruz. Sektörün ve bölgenin en önemli kimya etkinliği olarak yerini almaktadır. Türkiye’de hammadde sektöründe genellikle yurtdışından ithalat yapılır. Türkiye’de çok fazla üretim olmaz. Bu sebepten dolayı daha çok yurtdışından gelen firmalarla, buradaki nihai kullanıcı firmalar bir araya gelerek kimyasallarını, hammadde teknolojilerini bulabiliyorlar” dedi.