Re-Pie Gayrimenkul Sektörünü Kalkındırmaya Devam Ediyor

0
613

Haluk Bey öncelikle sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz; eğitim hayatınız ve iş hayatına giriş sürecine kadar neler yaptığınızdan bahseder misiniz?

 

1956 Bandırma doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden 1978’de mezun oldum. Yüksek lisansımı Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde tamamladıktan sonra 1981 yılında NATO bursuyla gittiğim University of Washington’da Çevre Mühendisliği alanında çalışmalar yürüttüm. Türkiye’ye döndükten sonra ise Milli Savunma Bakanlığı NATO Enfrastrüktür Daire Başkanlığı’nda Merkez Kontrol Mühendisi olarak askerlik görevimi yaptım.

İş hayatına ilk adımlarınızı ve sektöre girişinizi anlatır mısınız?

 

Kurucusu ve Genel Müdürü olduğum Yapı Teknik İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş şirketiyle yurt dışında 1983-1991 yılları arasında çok sayıda hastane ve okul projeleri üstlendim. Aynı yıllar arasında yurt içinde de alt, orta ve üst düzey gelir grubuna yönelik çok sayıda toplu konut projesi gerçekleştirdim.

1991 yılında Bimeks Bilgi İşlem Ticaret A.Ş ‘nin Kurucu Ortakları arasında yer aldım ve aynı yıl İhlas Holding Gayrimenkul Geliştirme ve İnşaat Grubu İcra Kurulu Üyeliği görevine başladım. 1997 – 2006 yılları arasında Türkiye’nin ilk Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarından biri olan İhlas GYO’nun Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olarak görev yaptım. İhlas Holding ve İhlas GYO’da görev aldığım 1991-2006 yılları arasında yaklaşık 25.000 konut ve 3 milyon metrekarelik gayrimenkulün geliştirme, tasarım ve inşasında teknik ve idari görevlerde bulundum.

Kurucuları arasında yer aldığım Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) 2005-2006 yıllarında başkanlığını yürüttüm, 2007 yılında ise Urban Land Institute’un (ULI) Türkiye Başkanı seçildim. 2008-2010 yılları arasında Paladin Reality Partners Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı, 2010 – 2014 yıllarında TOKİ Emlak Konut GYO Yönetim Kurulu Üyesi oldum. Emlak Konut GYO’da görev aldığım sürede yaklaşık olarak 40.000 konut ve 5 milyon metre kare gayrimenkulün geliştirilmesinde yönetici sıfatıyla görev yaptım. Emlak Konut’un birinci ve ikinci Halka Arz’larında aktif görev aldım. Bu halka arzlar neticesinde şirket %80’i yurtdışından sağlanmak üzere 2.5 milyar dolar kaynak elde etti. Şirket bünyesinde uluslararası yatırımcı ilişkileri bölümünün kurulması ve geliştirilmesinde yoğun gayret gösterdim.

2011 – 2013 yılları arasında ise Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanlığı görevini yürüttüm. Bu süre içerisinde yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda uluslararası gayrimenkul organizasyonu, konferansı ve fuarına katıldım; bazılarının düzenlenmesinde aktif olarak görev aldım.

Türk gayrimenkul sektörünün yeniden yapılandırılması, yerel ve küresel yatırımcılarla işbirliğine gidilerek projeler geliştirilmesi konusunda 25 yılı aşkın süredir hizmet vermekte ve sektöre uluslararası yatırım standartlarının kazandırılmasında etkin olarak rol almaya gayret göstermekteyim.

Dünyanın önde gelen gayrimenkul kurumlarından biri olan ULI (Urban Land Instititute), Amerika merkezli gayrimenkul yatırım ortaklığı derneği NAREIT (National Association of Real Estate Investment Trusts), Avrupa gayrimenkul yatırım örgütü EPRA (European Public Real Estate Association), küresel gayrimenkul enstitüsü GRI (Global Real Estate Institute), Building Exchange (BEX), MIPIM, Barcelona Meeting Point, EIRE Milano, Exporeal Münih gibi dünyanın ve Avrupa’nın önde gelen gayrimenkul organizasyonları ile iletişimimi sürdürmekte ve bazı kuruluşlarda danışma kurulu üyesi sıfatıyla ülkemi temsil etmekteyim.

Mevcut diğer görevlerim arasında Re-pie Portföy Yönetim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanlığı, REDİ Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Başkanlığı, Gayrimenkul Yatırım Ortakları Derneği (GYODER) İcra Kurulu Üyeliği, Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu Üyeliği, Bimeks Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyeliği, Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyeliği, Gulf Property Marketing GPM Yönetim Kurulu Başkanlığı, Forum İstanbul İcra Kurulu Üyeliği bulunmaktadır.

Türkiye’nin ilk gayrimenkul portföy yönetimi şirketi olan RE-PIE’ın 2014’teki kuruluş öyküsünü dinleyebilir miyiz?

RE-PIE’ın ilk adımlarını sektördeki açığı ve ileride yaşanması muhtemel büyümeyi hissederek büyük bir heyecanla 2014 yılında attık. Türkiye’nin ilk gayrimenkul portföy yönetim şirketi olan RE-PIE’ı gayrimenkul, gayrimenkul geliştirme, şehir planlama, ekonometri ve fon yönetimi konusunda uzman bir ortaklık kadrosuyla Mehmet Ali Ergin, Caner Bingöl ve Dr. M. Emre Çamlıbel ile birlikte hayata geçirdik. RE-PIE olarak kurulduğumuz günden beri yatırımcılarımıza en çok kazandıran gayrimenkul yatırım fonlarını yönetmek ilk önceliğimiz oldu. Bununla birlikte Türkiye’de kurulu gayrimenkul portföy yönetim şirketleri arasında portföy büyüklüğü itibarı ile sektör liderliğini hedefliyoruz.

Gayrimenkul portföy yönetimi ile ilgili ana faaliyetler nelerdir, okuyucularımız için detaylı bilgi alabilir miyiz?

Gayrimenkul portföy yönetimi mülkiyet esasına göre gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı haklara yatırım yapacak bir kolektif yatırım aracıdır. Belirli bir gayrimenkule yatırım yapmak ya da belirli bir sektörde faaliyet göstermek amacıyla kurulabileceği gibi, amacında herhangi bir sınırlama olmaksızın da kurulabilir. Gayrimenkul yatırım fonları, gayrimenkul sektörünün kayıt altına alınmasında ve sektörün şeffaflaşmasında önemli rol oynarken yatırımcıların normalde erişemeyecekleri varlıklara yatırım şansı yakalamalarını sağlıyor. Şirketimizin ana faaliyet konusu gayrimenkul yatırım fonlarının kurulması ve yönetimidir. Ayrıca firmamız anonim ortaklık şeklinde kurulan bir sermaye piyasası kurumudur.

RE-PIE’ın devam eden işleri ve projeleri nelerdir?

RE-PIE, şu ana kadar üç yatırım fonunun kurulması için SPK’dan iç tüzük onayı aldı. Söz konusu fonlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra Turkmall’un dört projesini fon kurarak satın almak üzere anlaşma imzaladık. Turkmall’la gerçekleştirdiğimiz işbirliğinin önümüzdeki dönemde yeni projelerde devam etmesini bekliyoruz. Türkiye çapında döviz getirisi olan mülklerle de ilgilenmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki üç yılda kuracağımız fonların toplam değerinin 3 milyar TL’ye ulaşmasını hedefliyoruz.

 

RE-PIE’ın, Turkmall’un projeleri için oluşturacağı fonlardan bahseder misiniz?

Turkmall projelerinden (Novada Outlet Söke, Novada Outlet Akhisar, Novada Tokat ve Uniq İstanbul) oluşturulacak dört fonun üçü için SPK’ya başvurumuzu yaptık. Dört fonun toplam büyüklüğü yaklaşık 1 milyar TL (300 milyon Euro) olacak. Henüz fon tanıtma toplantılarımızın ilk aşamasında ve başında olmamıza rağmen, yalnızca Novada Outlet Söke’de şu an itibariyle iki katını aşan bir taleple karşı karşıyayız. Bu da fonların geleceğine yönelik beklenti ve umutlarımızı artırıyor.

 

 

 

 

Anadolu Stratejik Gayrimenkul Fonu oluşturuluyor, bununla ilgili verebileceğiniz bilgiler ve fonun amaçları nelerdir?

SPK’dan iç tüzük onayı alan fonlarımızdan biri Anadolu Stratejik Arazi Fonu’dur. Söz konusu fon gelişmekte olan kentlerde arsa-arazi yatırımı yapacak. Anadolu Stratejik Arazi Fonu’nun yıllık getirisinin de TL bazında yüzde 15’in üzerinde olmasını hedefliyoruz.

Türkiye’nin gayrimenkul sektörü, yatırımcıların gücü ve gayrimenkul fonları hakkında neler söylersiniz?

Türkiye’nin gayrimenkul sektörünü doğru yorumlayabilmek için öncelikle geçtiğimiz yılları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Türk gayrimenkul sektörü açısından 2015 yılı; ülkede iki tane genel seçim yaşanması ve bunun getirdiği siyasi belirsizlik ve gerilimlere rağmen başarılı geçti diyebiliriz. Özellikle konut sektöründe belki de Cumhuriyet tarihinden bu yana en büyük satış rakamlarının yaşandığı bir yıl oldu. 2015’i 1 milyon 250 binlik konut satışıyla (2013-2014’ün rekor rakamlarının da üzerinde) kapadık. Bu güçlü satış rakamlarının sürdürülebilir olması talep tarafında alım gücünün desteklenmesine ve orta sınıfın büyümesine bağlıdır. Bununla birlikte özellikle mütekabiliyet sonrasında yabancıya konut satışı ve sayısında büyük bir sıçrama yaşandığını söylemeliyim. Aylık bazda 2 binlere varan yabancıya konut satışının yaşandığı bir ortamdayız ki bu yıllık bazda 24-25 bin konuta tekabül ediyor. 2013 senesinde 3,6 milyar dolar olan dış satım, geçen sene 4,6 milyar doları geçti. Böyle giderse bu yıl beklentisinin 5 milyar doları rahatlıkla aşacağını öngörüyorum.

Türkiye’de sermaye piyasalarının geliştirilmesi ve derinleştirilmesi kapsamında Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK), 2014’te yasal altyapısını hazırladığı gayrimenkul fonları ise hem bireysel hem kurumsal yatırımcı için Türkiye’de yeni ve önemli bir enstrüman.

Sektörün kurumsallaşması, yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesi, stokların erimesi ve 450 milyar dolara mal olması beklenen kentsel dönüşüm sürecinin başarıyla tamamlanabilmesi için yeni finansal modellerine ihtiyaç var. Gayrimenkul fonları ise bu alanda son derece umut verici bir enstrüman. Gayrimenkule yatırım yapmak isteyen ama hisse senetleri ile ilgilenmek istemeyen önemli bir kesim var. Borsaya girmeden gayrimenkule direk ortak olma imkanı veren gayrimenkul fonlarının sağladığı vergi avantajı sayesinde ise yabancıların fon üzerinden yatırımlarını artıracağını ve en az 5 en fazla 10 yıl içerisinde GYF sektörünün 13-14 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı kanaatindeyim.

Yatırımcıya öneri ve tavsiyeleriniz nelerdir?

Dünyada ve gelişen piyasa ekonomilerinde hukukun üstünlüğü, demokratik kurum ve kurallara bağlılık en önemli unsurların başında gelmektedir.

Türkiye 150 yıla yaklaşan demokratikleşme çabasının en önemli kavşağından 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı geçti. Türk milleti göğsünü siper ederek, canını hiçe sayarak demokrasiyi ayakta tuttu ki bu kadar geniş kesim ve mutabakatla halkın sürece iştiraki Türk demokrasi tarihinde bir ilkti.

15 Temmuz gecesi halkın desteğiyle tüm dünyaya verilen demokrasi mesajı, Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomi yönetiminin de desteğiyle yabancı yatırımcıların kaygılarını en aza indirdi.

Darbe girişiminin yatırım ortamını ve piyasaları olumsuz etkilememesi adına alınan önlemler ile sermayenin zarar görmesinin önüne geçildi. Yabancı yatırımcılara güven veren bu hamleler neticesinde ülke ekonomisinin üzerinde dolaşan kara bulutlar dağılmış oldu. Böylece ülkenin kalkınması ve ekonomik büyümenin önündeki önemli bir viraj, iş ve finans dünyasının kendinden emin tavırları ile dönüldü.

Türkiye’nin kalkınma hamlesinin dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam etmesi için Türk iş dünyası olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz.