Sağlıklı beslenme için Healin Food’u seçin

0
1671

Dergimizin genel Koordinatörü Engin Güneş, Gedik Sağlık Kurucusu Asya Sadıklar ile samimi ve sıcak bir sohbet gerçekleştiridi. İşte, öne çıkan soru ve cevaplar..

Sayın Asya Sadıklar, bize kendinizden bahseder misiniz? Okuyucularımız için sizi tanıyabilir miyiz?

Liseyi hem İsviçre hem de Amerika’da bitirdim. Sonra da Londra’da Westminster Üniversitesi’nde devam ettim. Dijital Medya ve İletişim bölümünden mezunum. Ardından aile şirketimiz olan Gedik Holding’e döndüm. Dedemden sonra annem Yönetim Kurulu Başkanı oldu. O yönetiyor grubumuzu. Ben de çocukluğumdan beri iş hayatının içindeyim. Eskiden, annem ve dedemle birlikte sürekli şirkete giderdim. Kısa bir süre, şirket dışında başka bir yerde staj yaptım. Eğitimi tamamlama amaçlı bir stajdı. Bu yıl ocak ayında okuldan mezun olduktan sonra Gedik Holding’e geri döndüm. Healin’de çalışmaya başladım. Healin’i üniversite okurken kurdum. 2017’nin Aralık ayıydı. Londra’da, sağlıklı yemeğe çok merak sardım. Hep öyle beslenmeye çalıştım. Türkiye’ye geldiğimde de bu şekilde yemek yiyebileceğim bir restoran bulamıyordum. Healin, Türkiye’de açılmış ilk açılan sağlıklı restoranlardan bir tanesi. Benim ilk girişimim. Bu trendin çok yaygın olduğu için çok rabet göreceğini düşündüm. Londra’daki birçok şeyi Türkiye’ye getirmeye çalıştım. Bu şekilde başladık. Bu isteğimi aileme açtım. Onlar da beni destekledi. Şimdi full time oradadayım. Orayı büyütmeye çalışıyorum. Bu yıl üçüncü senemizi tamamlayacağız.

Gedik Sağlığı kurmanızdaki amacınız nedir? Kuruluş öykünüzü sizden dinleyebilir miyiz?

Gedik Sağlık şirketimiz, sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme üzerine kurulmuş bir şirket. Ve şu anda ilk adımını Healin ile atmış bulunuyoruz. İlerleyen zamanlarda, bunu bir yaşam merkezi haline getirmek planlarımız arasında. Well Being konseptini daha geniş bir biçimde işe dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Healin, bu projenin ilk adımı diyebiliriz.

Sağlıklı vegan beslenme üzerine, Nişantaşı’nda hizmet verdiğiniz, Healin Foods isimli restaurantınızın ana teması nedir? Vermiş olduğunuz hizmetlerinizde öncelikleriniz neler oluyor?

Sağlık ve beslenmenin arasında bir bağ olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bu sebeple insanın sağlıklı olmasına değer veriyoruz. Hem hijyen hem organik tarımla üretilmiş malzemelerden yapılmış yemekleri müşterilerimize sunuyoruz. Bizi tercih edenler bu bilinçte olan ve sağlıklı beslenen kişiler.

Healin Foods, doğal ve sağlıklı yemeklerden oluşan bir menüye sahip. Menünüzü hazırlarken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Biraz menünüzden de bahseder misiniz?

Menülerimizi mevsimsel olarak değiştiriyoruz. O yüzden menümüz yılda dört kez değişiyor. İçecek alanlarında sabit bir menümüz var. Mesela şu anki pandemi döneminde çok fazla önem kazanan shot’larımız var. Benim de her sabah yaptığım bir rutinim aslında. Zerdeçal, macha gibi farklı tozları ilk yurt dışında gördüm diyebilirim.. Bir farkımız da her zaman sertifikalı ürünler kullanıyor olmamız. Manavımız, aldığımız sebzeler ve kümes hayvanları, hepsi organik yetiştirilmiş ve sertifikalı ürünler. Masraftan kaçmak adına yanlış bir ürün satıp müşterilere sunmuyoruz. Yeni trendler var. Yeni çıkan bilgileri takip edip uzmanlarla görüşüp restoranımızı her zaman dinç tutmayı planlıyoruz.

Organik ve doğal beslenme Dünya’da olduğu gibi,Türkiye’de de yükselişte.Organik beslenmenin, insan bedenine faydaları nelerdir?

Özlellikle c vitamini potasyum magnezyum zengin ürünler. Organik olarak üretilen doga ve canlılara dost olarak üretilen ürünlerdir. Ve doğaya zararlı kimyalasallar buludurmazlar bunun yerine yeşil gübreleme (gelişmesini tamamlamamış bitkilerin toprağa karıştırılması) biolojik mücadele yöntemleri uygulanır. Organik olarak üretilen  bütün ürünlerin şatış aşamaları onaylı ve sertifikasyon kuruluşlarınca kontrol edilerek uygunlugu sertifikalandırılıyor. Bizde healinde bu sertifikalı ürünleleri satıyoruz ve böyleliklede yediğimiz her ürünün vucdumuza zarar vermiycegine inanıyoruz hem kendimizin hemde misafirlerimiz.

Sizce Türkiye’deki yeme içme sektörü şu anda ne durumda? Dünya ile aynı standartlarda olmak için yapılması gerekenler neler?

Türkiyedeki yeme içme sektörü büyük sehirlerde özellikle gelişmiş ülkelerde ki restorant zincirlerinden kalite ve konsept olarak bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Yurt dışında gittgimiz iyi bir restorantın aynı kalitesinide Turkiye’de de yakaladıgıımız yerler var. Ama özellikle kayıt dışı işçi çalıştıran ve hijyene dikkat etmeyen restorantların denetimlerinin daha fazlalasmasını beklemekteyim.

Pandemidede hijyenin ne kadar önemli olduğunu ve hayatımızda sürekli olarak korumamız gereken bir disiplin oldugunu bize tekrar göstermiştir. Bundan dolayı sadece masa aralıkları ya da maske takıyolar mı diye kontrol etmek yeterli değildir. Asıl denetimin mutfak içerisinde olması önemli. Mutfağa girip, yemek yapılan alan temiz mi, yemekler taze mi, son kullanma tarihleri geçmiş mi, nasıl bir ortamda yıkanıyor, asıl bu denetimlerin yapılması lazım.

Türkiye’de kadınların iş hayatına katılması sizce yeterli mi? Daha bir çok iş kolunda kadın yöneticilerin olmasının faydaları neler olur?

Suan da yuzde 30 civarında kadınların oranı ve bunun yeterli olmadıgını dusunuyorum bu kadın çalışan sayısının artması için çeşitli gedik kuruluşları oluraak çeşitli STK larda çalışıyoruz. Türkiye’de kadınların ilgücüne katılımı artıyor ancak hala özellikle üst yönetimdeki kadınların sayısı çok az. Cogunlukla ailelerden gelen kadın liderler var. yünetimde kadın sayının artması iş hayatında disiplini ve verimliliği artıtdıgı istatikliksel olrakta ortaya konulmatatır. Eğitim ve deneyim kazanan bir kadın erkek çalışandan bir farkının olmadıgını dusunuyoruz.. Kadınlar gerek duygusal zekaları gerek organizasyon becerileriyle daha iyi liderler oluyorlar. Çalışan kadına bakış açısının değişmesi gerektigini zaten biz kendi şirketimizdede gözlemliyoruz. Kadınlara destek verilmeli ve kariyer basamaklarını erkekler kadar rahat çıkabilmelerine imkan sağlanmalı. Bu noktada erkeklere de büyük görev düşüyor.

Bir kadın olarak İstanbul sözleşmesine bakış açınız nedir? Kadınların daha iyi şartlarda çalışması için neler yapılmalı?

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) her yıl Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu açıklıyor. 2018 raporunda, dünyada siyaset, ekonomi ve eğitim gibi bir dizi alanda kadın haklarında karamsar bir tablo çizildi. İş hayatı için de durum farklı değil. Raporda, küresel cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesinin 100 yıldan uzun zaman alacağı belirtiliyor.

Hal böyleyken kadınlara pozitif ayrımcılık yapmak gerektiğini düşünüyorum. Ancak asıl hedefte daima kadın ve erkeğin eşit ve adil koşullarda yaşayacağı ve çalışacağı bir toplum yaratmak olmalı.

Kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin üstesinden gelebilmek için toplumun her kesimini ve devlet kurumlarını göreve çağıran İstanbul Sözleşme’nin feshedilmesi bir yana, tam olarak uygulanması yönünde kararlılıkla hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Zira Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı 2011 yılı ile 2019 yılları arasında, ülkemizde 2 bin 807 kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiş.

Türkiye’de bugün istatistikler her 10 kadından 4’ü eşi ya da partneri tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığını gösteriyor. Tüm yetkili kurumların İstanbul Sözleşmesi’ni koruması ve kararlılıkla uygulamaya geçirmesinin gerekliliğine inanıyorum. Kadına şiddet bir insan hakları ihlalidir.

İleriki dönemlerde yapmayı planladığınız, hedef ve projeleriniz var mı? Varsa öğrenebilir miyiz?

Uluslararası bir marka olmayı hedefliyoruz. Français veren ülkeleri hedefliyoruz. Orta Doğu’da çok talep görüyor. İlk olarak Londra’da açmayı planlıyorum. Hatta gidip bakacaktım ama Pandemi sürecinden dolayı askıya alındı.

Healin’i bir dünya markası olarak kurmayı hedefledim. Bu konudaki dünya markalarının içlerine girmeyi hedefledim. İlk olarak İngiltere’ye açılmayı planlıyorum. Merkez kurmayı da planlıyorum