Türkiye ile ABD arasındaki siyasi ilişkilerin geçmişi 1818 yılına dayanıyor. Bu ilişkileri o dönemde ABD’yi ziyaret eden Deniz Koramiral Emin Efendi atmış. Amerikalılar Emin Efendi’yi son derece misafirperver bir şekilde karşılamışlar. Emin Efendi ABD Parlamentosunda bir konuşma yapmış. Çeşitli eyaletleri gezmiş. Gittiği her yerde yoğun kalabalıklar tarafından karşılanmış. İki müttefik ülke olan Türkiye ile ABD arasındaki dostluk bu kadar köklü bir geçmişe sahip. Son dönemde yaşanan girginlikleri de geçici olarak değerlendirmek gerekiyor. 1915 olaylarını ABD Temsilciler Meclisi’nden sonra Senato’nun da sözde Ermeni soykırımı olarak kabul etmesi tamamen siyasi bir karardır. Daha önce üç kez Senato’ya gelen bu tasarı reddedilmişti. Şimdi ne oldu da kabul edildi diye sormamız lazım.
TRUMP’U SIKIŞTIRMA OPERASYONU
Bu tasarının Senato’da kabul edilmesinin, Başkan Donald Trump’u sıkıştırmaktan başka bir amacı yoktur. Zaten hiçbir bağlayıcılığı da yok. Bu kararın Türkiye ABD ilişkilerini büyük ölçüde etkileyeceğini sanmıyorum. Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son ABD ziyareti son derece olumlu bir havada geçti. Her iki lider de ilişkilerin geliştirilmesi konusunda kararlılıklarını ortaya koydular. Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyaretiyle, gerilen ilişkilerin düzelmesi yönünde çok önemli bir adım attı. ABD Başkanı Donald Trump da Erdoğan’ı son derece dostane bir ortamda karşıladı. Erdoğan Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştirdiği Barış Pınar Harekatıyla kendisi için güvenli bir bölge oluşturmasının gerekçelerini gerek Trump’a, gerekse görüştüğü Senatörlere anlattı. Trump da Türkiye’nin bu operasyonu gerçekleştirmekle çok haklı olduğunu teslim etti. Hatta Trump, terörizme karşı verdiği mücadeleden dolayı Türkiye’ye teşekkür etti. İki lider ayrıca iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkartılması konusundaki kararlılıklarını bu görüşme vesilesiyle bir kez daha teyit etmiş oldular.
İKİ TARAF DA İSTEKLİ
Erdoğan’ın ziyaret sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında da vurguladığı gibi siyasetle ticaret birbirinden ayrı ilerlemelidir. Nitekim öyle de oluyor. Her iki ülke iş dünyası da ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla çaba harcıyor. Senato’da alınan sözde Ermeni soykırımını kabul eden tasarının bu çabalara bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Amerikalı iş insanları işlerine bakarlar.
Geçmişte Yunanistan, Bulgaristan gibi komşularımızla yaşadığımız bir takım siyasi gerilimleri de ticaret alanında atılan adımlarla atlatmıştık. Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusunda aktif olarak hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu olarak belirlenmiş olan 100 milyar dolarlık dış ticaret hacmine rahatlıkla ulaşılabileceğini görüyoruz. İhracatçılarımız bu konuda çok istekliler. Amerikalılar da Türkiye ile daha fazla iş yapmak istiyorlar. Alınan bu karara takılmadan Konsey olarak biz de bu konuda elimizden geleni yapacağız.
100 ÜYEMİZ VAR
Konseyimiz 44 kurucu üye tarafından 2016 yılında kuruldu. Şu anda 100 üyemiz var. Üyelerimiz arasında Johnson & Johnson, Keller Williams Real Estate, Thales Group gibi sağlıktan finansa, sanayiden lojistiğe birçok sektörde faaliyet gösteren Amerikan merkezli şirketler ve Alarko Holding, Gama Holding, Gülermak, Arzum Ev Aletleri, Lineadecor, Terminal Yapı, Kılıç Holding, Makyol, Tekfen gibi Türkiye’nin önde gelen şirketleri bulunuyor. Konseyimize Amerika’da yerleşik Türk sermayeli şirketler de üye olabiliyor. ABD’nin çeşitli eyaletlerinde faaliyet gösteren bu şirketler arasında TR USA Business Consulting, Sokmen Project Development Inc gibi firmalar da var. Amerika’nın bazı eyaletleri dahil birçok yerde temsilcilikler açtık. Bu temsilciliklerimiz aracılığıyla üyelerimize çok daha hızlı bir şekilde hizmet verebiliyoruz.
Amerikalı şirketler enerjiden tarıma, sağılıktan turizme hemen her sektörde Türkiye’de ortak yatırımlar yapmak istiyorlar. Amerikalıların Türkiye’ye bakış açıları son derece olumlu. Amerikan ekonomisi büyüme trendine girmiş durumda. Bu fırsatı değerlenmeliyiz. Konsey olarak iki ülke arasında iş yapmak isteyen firmalara her türlü yardımı yapmaya hazırız. Üyelerimiz ABD ve Türkiye’de potansiyel iş fırsatlarına kolayca erişebiliyorlar. Bu konuda çok geniş bir network ağımız var. Ticaret, eğitim ve inovasyon alanlarına ve insana yapılan iki taraflı yatırımları artırmak, teşvik etmek ve Türkiye ile ABD arasındaki köklü ortaklığın gelişmesine katkıda bulunmak istiyoruz.
GÜMRÜKLÜ DEPOLAR KURALIM
100 milyar dolarlık dış ticaret hedefine ulaşmak için ABD’nin çeşitli eyaletlerinde öncelikli olarak gümrüklü depoların kurulması gerekiyor. Böylece ABD’ye ihraç edilecek ürünleri zamanında teslim edilebiliriz. İtalyanların, Yunanlıların, Korelilerin birçok eyalette gümrüklü depoları var. Mallarını orada stokluyorlar. Talep oldukça oradan sevk ediyorlar. Böyle bir yapıyı Türkiye’nin de kurması lazım. Çünkü Amerikalılar verdikleri siparişlerin kısa sürede ellerinde olmasını istiyorlar. Fakat bu projeye hükümetin sahip çıkması, ABD hükümetin de onay vermesi gerekiyor. ABD’liler Türkiye’de yatırım yapmaya da sıcak bakıyorlar. ABD Eski İçişleri Bakanı Rayn Zinke başkanlığında geçtiğimiz aylarda bir iş heyeti Türkiye’ye geldi. Gelen bu şirketlerin çoğu Türk firmalarla işbirliği anlaşmaları imzaladı. Aynı şekilde Türk girişimcilerin de ABD’ye karşı yoğun bir ilgileri var. Elinde sermayesi olan birçok girişimci ABD’ye gidip, orada üretip, o pazara satmak istiyor. Çünkü hammaddeyi buradan götürüp orada işleyip satarsan gümrük vergisi ödemiyorsun. Tekstil ve mermer sektöründe bu tür yatırımlar yapılmaya başlandı.
TÜRK MALLARINA GÜVEN TAM
Türk mallarına ABD’de güven duyuluyor. Son günlerde hazır giyim siparişlerinde artış görülüyor. Amerika’ya ihracatı artırmak için firmalarımızın ölçeklerini büyütmeleri gerekiyor. Çünkü Amerikalılar büyük ölçekli siparişler veriyorlar. Bu siparişlerini de bir firmadan karşılamak isterler. Firmalarımızın buna göre hareket etmeleri lazım. Eskiden ABD’ye sadece havlu bornoz satardık. Şimdi otomobil, uçak yedek parçaları ihraç ediyoruz.
Altını çizmek istediğim bir başka konu da Amerikan Türk Konseyi (ATC) yıllık toplantıları. Türkiye ile ABD arasındaki siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin gelişmesinde ATC’nin yıllık toplantılarına daha fazla önem vermeliyiz. Amerikalılar bu tür bir etkinliği sadece Türkiye ile gerçekleştiriyorlar. Bu konferansın en önemli özelliği her iki ülkenin de gerek hükümet, gerek askeri, gerekse iş dünyası kanadında aynı seviyede temsil edilmeleri. Amerikalı şirketler ATC yıllık toplantılarına çok önem veriyorlar.
Uğur TERZİOĞLU
Amerikan Türk İş Geliştirme Konseyi Genel Başkanı