Endüstriyel yağ sektöründe öncü şirket: AAK TÜRKİYE

0
1391

AAK Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’dan sorumlu Tolga Tanrıöver’i tanıyabilir miyiz?

Aslen İstanbulluyum. Yaklaşık 15 yıl A.B.D California eyaletinde yaşadım. Lise, üniversite, yüksek lisans ve iş hayatımın belli bir kısmını orada geçirdim ve sonrasında Türkiye’ye döndüm. İş tecrübelerime gelecek olur isek, yaklaşık 20 yıla yakın bir süre gıda hammaddesi sektöründe çalışma fırsatı buldum. Uzun yıllar, uluslararası Amerikan şirketi Cargill’de çalıştım, daha sonrasında Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde, yine bir uluslararası Amerikan yatırımı olan IFF de 6 yıl Genel Müdür olarak görev yaptım. Orada 50 milyon dolarlık bir yatırım yaptık ve sonrasında yolum AAK ile kesişti ve 1,5 yıldır AAK Türkiye’deyim.

AAK ‘nın Türkiye’deki faaliyetlerinden ve yaptığı başarılı çalışmalarından bahseder misiniz?

AAK; 2013 yılında Unilever’in Unipro firmasını satın aldı. Unipro bünyesinde Alba, Asta, Frita gibi prestijli markaları barındıran, aynı zamanda da Türkiye’deki yağ sektörünün de duayeni olan bir firmadır.30 yıl önce sektörde hiçbir firma yokken, Türkiye pastacılık ve endüstriyel yağ sektörlerini geliştirmiş olan bir yapıdır.

Merkezi İsveç olan AAK, globalde, İsveç’te Stockholm NASDAQ OMX borsasında halka açık 3 milyar dolarlık cirosu olan, yaklaşık 3 bin çalışanıyla 26 ülkede faaliyet gösteren gerçek anlamda global bir gıda hammadde ve yağ üreticisidir. Bunun dışında diğer faaliyet alanımızda endüstriyel ambalajlı gıdalardır. Çikolatadan bisküviye, dondurmadan cipslere, keklere kadar aklınıza gelebilecek tüm ambalajlı üründe üstün nitelikli yağlarımız sayesinde varız. Restoranda, ev dışında tüketim alışkanlığınız varsa, orda da varız. Yani sıradan bir günde AAK ile karşılaşmamamız mümkün değil..

 AAK’nın Türkiye pazarında kendinizi nerede görüyorsunuz? Sizi bu pazarda öne çıkaran faktörler nelerdir?

AAK Türkiye olarak, iki segmentte faaliyet gösteriyoruz. Birisi endüstriyel yağlar ambalajlı ürünler, diğeri pastacılık sektörü. Yani pastanelerin, otellerin, restoranların kullandığı yağlar. Pastacılık ve HORECA tarafında da Türkiye’nin pazar lideriyiz. En yaygın ürünler, en yaygın distribütör dağıtım yapısıyla, Trabzon’dan İstanbul’a, Antalya’dan Edirne’ye Türkiye’nin 20 ilinde dağıtım kanallarıyla tüm Türkiye’yi kabul ediyoruz. Onun dışında endüstriyel yağlarda da AAK tabii ki bilinen yağların yanı sıra hem local olarak ürettiğimiz hem de diğer üretim yerlerimizden; yani İsveç, Malezya, İngiltere ve Hollanda’daki fabrikalarımızdan temin ettiğimiz, yine katma değerli, teknolojisi yüksek, çok farklı özel yağlar getiriyoruz. Örneğin çikolata üretiminde kullanılan, kakao yağı muadili ve hatta kimi zaman kakao yağından daha özellikli bitkisel yağ çözümleri ile AAK müşterilerinin hayallerindeki nihai ürünleri ortaya çıkartma süreçlerinde müşterinin ürün geliştirme ve Ar-Ge departmanları ile sıkı dirsek temasında çalışmakta. Bu teknolojilerin sadece bir kısmı Türkiye’de var bu sebeple bir kısmını burada üretebiliyoruz, belli kısmını da başka ülkelerdeki üretim tesislerimizden Türkiye’ye getiriyoruz. Dağıtım ve pazar payımız bu şekildedir. Özel yağlar sektöründe de, tüm dünya genelinde AAK dünya lideridir.

 Ar-Ge alanında geniş çapta çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. Bu çalışmalar hakkında neler söylemek istersiniz?

AAK’nın değişen misyon ve vizyonu adına logomuzda bir değişiklik yaptık ve AAK’nın logosunun altına ‘’The Co-Development Company’’ yani ‘’Çözüm Ortağınız’’ yazısını ekledik. Müşterilerimizle birlikte özel formülasyonlar, Ar-Ge çalışmaları gerçekleştirmek bizim en güçlü tarafımız. Bu çalışmaları, yurtdışındaki ekiplerle birlikte, ortak faaliyet şeklinde yürütüyoruz. Örnek vermek gerekirse, çikolata ve şekerleme grubunu ele aldığımızda; Danimarka merkezli çok büyük bir Ar-Ge merkezinde, Türkiye’deki müşterilerimizle beraber ürün geliştirme faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Hollanda’da bebek mamaları üzerine çok çeşitli özel yağlar var orda da o ürünlerin geliştirmeleri rahatlıkla yapılabiliyor. Ayrıca,Türkiye’de de yürüttüğümüz projeler var. En büyük özelliğimiz, commodity bir ürünü satmak değil, özel bir gıda hammaddesi tasarlayıp o ürüne değer katabilmek. Sürdürülebilirlik anlamında yine AAK globalde, RSPO adlı global yağ üreticilerinin bir organizasyonu var. Merkezi Malezya’da. AAK bu organizasyonun kurucu üyesi. O alanda tüm dünyadaki yağ alımlarının hepsini çiftçiye kadar teslim edebiliyorlar. RSPO sertifikasını alabiliyorsan dünyadaki üretim alanlarını destekliyorsun demektir. Sürdürebilirlik, özellikle Nestle, Unilever, Pepsico gibi global firmalarda oldukça önem verilen konulardan biri. Yani doğadan alıyoruz ve doğaya geri iade etmek zorundayız; bu bizim kurumsal olarak çok önemsediğimiz sosyal sorumluluğumuz; RSPO kısmı bu yüzden önemli..

 Türkiye pastane sektörünü, dünya pazarlarıyla kıyasladığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnsanların dışarıda yemek yeme alışkanlığının günümüzde ciddi şekilde arttığını görebiliyoruz. Bu sebepten ötürü, pastane sektörü kabuk değiştirerek, 20 yıl öncesinin pastanelerinden, bistro ve restoran tarzında hizmet vermeye yönelik mekânlara doğru bir dönüşüm içine girdi ve bugünkü yeni gelişmiş halini aldı. Bu sektör krizden etkilenmeden büyümeye devam eden bir trend haline geldi

AAK Türkiye Ortadoğu ekibi olarak İNNOBO ödülünü kazandınız. Kazandığınız bu prestij ödülünden bize bahseder misiniz?

AAK; senede bir kez, tüm ülkelerin katıldığı, dünya genelinde toplantılar düzenliyor. O toplantılarda da çeşitli ödüller veriliyor. Bizim kazandığımız ödül; Innovation Beyonds Oils (INNOBO) yani ‘’yağın ötesinde yenilikler’’ ödülü.

Bu ürünü kazanmamızdaki en önemli faktör elbette, son ürünlere yönelikte çalışmalarımız. Örneğin, Türkiye’ye ithal olarak gelen pastacılık ustalarımıza yönelik, profesyonel amaçlı kremalar var. Avrupa ülkelerinde üretilen ve ciddi şekilde Türkiye’ye ithal girdi anlamında giren ürünler. Bu ürünlerin ana hammaddesi yağ olduğu için, biz bunu kendi özel reçetelerimiz ile geliştirdik ve şimdi bu ürün ailesini Türkiye’de üretiyoruz. Ve tüketiciye, endüstriyel anlamda bunu kullanan otellere, restoranlara daha taze olarak kendi markamız altında ulaştırıyoruz.

 2017 yılı için yatırım planlarınız ve büyüme hedefleriniz nelerdir?

Türkiye’ye yeni girmiş bir şirket olarak trendimiz hep büyüme yönünde. Yatırım anlamında bir şey söylemek için henüz çok erken. Öncelikli amacımız; üretimi arttırmak, ürün çeşitliliğimizi çoğaltmak ve Türkiye’deki kalıcılığımızı daha da perçinlemek..

 15 Temmuz’da ülkemizde yaşanan darbe girişiminin sizin sektörünüzde etkileri oldu mu? Oldu ise nelerdir?

Sektörümüzdeki yankıları inanılmaz oldu. Gıda sektörü oldukça fazla etkilendi. Bugün dahi çalıştığımız müşterilerden soruşturma kapsamında olanlar var. Kapanan, kaçan firmalar oldu ve sektörde büyük hayal kırıklığı oluştu. O tür insanların bu şekilde faaliyet gösterip büyümeleri şok edici. Umarız bir an önce gerekli cezaları alırlar.

 Sizi rakiplerinizden ayıran en önemli özelliğiniz nedir?

AAK’nın globaldeki pozisyonu bitkisel yağlar. Milyonlarca ton sattığımız bu ürün, komünite farklılaştırılması çok zor bir ürün. AAK burada, Türkiye’deki ve dünyadaki üreticilerden ayrışıyor. Çünkü biz; firmaya özel çözümler üretiyoruz. Baktığınız zaman yüzlerce binlerce ürün çeşitliliğimiz var ve bizi ayıran en önemli özelliğimiz, Ar-Ge ve inovasyon anlamında yapabileceğimiz fonksiyonel yağlar. Diğer üreticilerde olmayan en önemli özellik, bir fiil olarak beraber ortaklaşa bir şekilde onların ihtiyaçlarına göre, formüllerine bakarak,, yaratmak istedikleri ürünü dinleyerek, kendi formülümüzü müşterinin ihtiyaçlarına adapte edip, onlara özel ürün çıkarmak. Bu tamamen bize özel; biz AAK’yız.