Uyuyan bir dev gibi Adana…

0
799
????????????????????????????????????

‘’Adana tarımın başkenti, ticaret ve sanayide de önemli bir merkez. Adana’ya yakışan bir borsanın olması gerekir ve borsa yönetiminin şekillenmesi lazım.’ Düşüncesiyle çıktığımız yolda çok fazla başarı elde ettik. Şuanda 113 borsa içerisinde ilk 5’deyiz.’’

Şahin Bey, sizi tanıyabilir miyiz?

Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanıyım. 1955 yılında Tokat Zile’de doğdum. 1974-75 yıllarından bugüne Adana’da bulunmaktayım. Üniversiteyi makine mühendisliği bölümü okudum ama mesleğimi yapmadım ve daha çok tarım alanlarını kapsayan işler ile ilgilendim. 5 yıl TOBB’un yönetim kurulu üyeliği görevinde bulundum. 2018 yılının Mayıs ayında düzenlenen genel kurulda görevimi devrettim. 2009 yılından bugüne de Adana Ticaret Borsası’nın yönetimi içerisinde görev alıyorum. Aynı zamanda tarım ürünleri iştigal eden bir firmamız var. Şuanda Bunun dışında evliyim ve iki çocuğum var. Eşim de ziraat yüksek mühendisidir.

  1. Göreve ilk başladığınız yıllardan ve o dönemin ticaret anlayışından bahseder misiniz?

İlk defa Adana Ticaret Borsası’nda ekip olarak 2009 yılında göreve geldik. Yola farklı bir anlayış ile çıktık. ‘’Adana tarımın başkenti, ticaret ve sanayide de önemli bir merkez. Buraya yakışan bir borsanın olması gerekir ve oluşacak borsa yönetiminin bunu başarması lazım.’’ dedik. Neden bunu söyledik? Örneğin; pamuk dendiği zaman Çukurova filmlere konu olmuş ve pamuk pazarı burada cumhuriyet dönemi öncesine dayanıyor.  Yani 1875’lere dayanan bir borsanın burada geleneği var. 125-130 yıl kadar önce pamuk pazarı olarak başlayan bir şeyde neden Pazar olmasın? Bizde geldiğimizde Ticaret Borsasının asli vazifesine döndürmemiz gerektiğini düşündük. Peki, bunu nasıl yapacağız? Alıcı ve satıcıyı buluşturarak yapacağız. Ticaret borsalarının olmazsa olmazı Pazar yeri olmalarıdır. Bizde Adana Ticaret Borsası olarak Türkiye’de modern bir Pazar yerine ihtiyaç olduğunun tespitini yaptık ve bu vizyon ile yola çıktık. Şuanda içerisinde bulunduğumuz Türkiye’nin en modern borsası da 72 dönüm arazi üzerinde, 50 bin tonluk lisanslı depoları olan, yetkili ve sınıflandırıcı laboratuarları olan, son teknolojiyi kullandığımız elektronik satış salonu olan, ayrıca lisanslı depolarda platform olan ve ürünlerin işlem gördüğü bir borsayız.

  1. Adana Ticaret Borsası’nın kuruluşundan ve zaman içindeki gelişiminden bahseder misiniz?

Adana Ticaret Borsası Türkiye’nin ikinci kurulan ticaret borsasıdır. Resmi kuruluş tarihimiz 1913 yılıdır, yani 105 yıllık borsayız ve cumhuriyetten öncelere dayanan bir tarihe sahibiz.  Borsamız ilk kuruluşunda pamuk ticareti olarak faaliyete geçmiştir. Kuruluşundaki 7 kişiden 4’ü gayrimüslimdir. O zamanlar ticaret gayrimüslimlerin elindeymiş ve Adanalılara ticareti onlar öğretmişler. Bugün hala pamuk ticareti yapan gayrimüslim üyelerimiz mevcut. Biz bundan mutluluk duyuyoruz.

  1. Türkiye’de faaliyet gösteren 113 borsa içerisinde işlem hacmi, verdiği hizmet, gerçekleştirdiği projeler ile örnek olan kuruluşlardan birisiniz. Çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Sizinde söylediğiniz gibi Türkiye’de 113 borsa bulunuyor ve biz hep ilk 5’ler içerisindeyiz. Lisanslı depolarımız ve satış salonlarımız faaliyette yokken Türkiye’de işlem hacmi bakımından 5. Borsaydık. Şuanda 9.4 milyar işlem hacmimiz var ve 2023 yılında hedefimizde 25 milyar TL tarımsal hâsıla hedefliyoruz. Bu çok büyük bir rakam… Türkiye’nin tarımsal hâsılası tüm tarım ve tekstil ürünlerindeki ihracatı bu rakamlarda. Adana Ticaret Borsası olarak hedefimizi koyduk ve buna uygun olarak da çalışmalar yapıyoruz. Tarım ürünleri ile ilgili 50 000 tonluk lisanslı depolarımız var. Bu projenin devamında bu rakam 125 000 ton olacak. Hedefimiz bu yönde ve alt yapısı hazır. Pamuğun, Beyaz Altın diyarı olarak bir diğer hedefimiz de pamukta lisanslı depoculuktur, bunu başaracağımıza inanıyoruz. Buradaki lisanslı pamuk depoları her yere hitap edecek ve Adana bu işin lokomotifi konumunda olacaktır. Üçüncü projemizde narenciye projemizdir. Şuanda Türkiye’nin narenciye üretiminin %35’i Adana’da üretiliyor. Narenciye ihracatının büyük bir kısmını da burada biz yapıyoruz. Bununla ilgilide narenciyede soğuk hava deposu projemiz var. Sınıflarına göre ayırıp soğuk hava deposunda bu alanda üretim yapan üyelerimize hizmet vermek istiyoruz.

                           ‘’BU TOPRAKLAR BEREKETLİ TOPRAKLAR.’’

  1. Üyelere yönelik hizmet kalitesini arttırmak amacı ile hassas tarım projesiyle uydu algılama sistemlerinden yararlanılarak toprağın yapısı ve ürün verimliliği tarlada ölçülüyor. Çalışma detaylarını bizimle paylaşır mısınız?

Uydudan algılama sistemlerini Türkiye’de ilk kullanan borsa biz olduk diye düşünüyorum. İyi bir projedir. 3 yıl önce başlattığımız bir projedir. Biçerlere takılan sistem ile ürün hasat edilirken toprağın yapısını ve ürün verimliliğini tarlada ölçüyor. Toprakta ne eksikse onun tespitini yapıyor ve ona göre gübre attırıyoruz. Toprağı zenginleştiriyoruz. Burada çok önemli bir nokta var. Doların yükselmesinden kaynaklı olarak burada da yükselme olacak. Bizde bu noktada üreticimizi kollayarak tarlasının röntgenini çekip eksik noktayı tespit ediyoruz. Böylelikle maliyeti düşürüyor ve çevre kirliliğini mümkün oldukça önlüyoruz. Bu sebeplerden projemizi çok önemsiyoruz. Bu projede bizimle olan büyük çiftçiler ya da makine ve ekipman konularında bize destek olan arkadaşlar buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

  1. Bu çalışmaları yaparken üreticilerin sorunları ve sıkıntıları noktasında neler yapıyorsunuz?

Saha gittiğimizde belirli noktalarda üreticilerin derdi nedir onları da dikkate aldık. Kırsala doğru gittiğimizde o bölgede süne zararlısının etkin olduğunu gördük. Fabrikacılar süne zararlısını görünce kaçıyordu. Bizde süne ile ilgili çalışmalara başladık. Biz bu işe öncülük edip maddi kaynak sağlayarak devletin keklik üretim çiftliğine giderek keklik temini yaptık. Zaman çok önemliydi, çünkü buğdayın süt döneminde süne zararlısına müdahale etmemiz gerekiyordu. Süne zararlısına karşı keklikleri, yararlı böcekleri (parazitoit) o bölgeye salarak mücadele etmeye başladık. Bununla da sınırlı kalmayıp yetkililerle görüşerek o bölgeye av yasağı koydurduk. 2009’dan 2015 yılına kadar mücadele ettik ve o bölgelerde hiç süne kalmadı. Bu mücadelenin sonunda birinci sınıf buğdayı elde ettik. 5 yılda 150 bin lira harcama yaptık. Bunun karşılığında üreticinin cebinde 150 milyon lira milli servet üreticinin cebinde kaldı. Bu yıl Türkiye’de buğday sıkıntılı ve süne çok fazla. Diğer şehirlere örnek olmalıyız ve onlarda bu şekilde süne ile mücadele etmeliler. Hatta bu projenin sadece Türkiye’de dünya çapında uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Bunların dışında iyi tarım ve sağlıklı toplum ile ilgili projeler yaptık. Kısaca Adana Ticaret Borsası Olarak bu tür projeler ile lider konumdayız.

  1. Tarım ürünlerinin depolanması ve ticaret hacminin artmasında önemli faktörlerden biri olan lisanslı depoculuk yetkisi alan firmalara yetkili sınıflandırıcı laboratuar hizmeti veriyorsunuz. Bu hizmetinizin detaylarını bizimle paylaşır mısınız?

Tarımdaki ürünlerin depolanmasında olmazsa olmazlardan bir tanesi olan lisanslı depoculuk Türkiye’de son yıllarda gelişme kaydetmeye başladı ve çok hızlı gelişim gösteriyor. Bunda da, Adana Ticaret Borsası olarak liderlik yapıyoruz. Şuan faaliyette olan Adana’daki lisanslı depolar 250 bin ton civarında bulunuyor. 2019 yılı sonuna kadar toplamında 1 milyon tona ulaşacaktır. Bu da yeterli diye düşünüyorum. Bunu başarılı bir şekilde aktif hale getirmemiz içinde tarımda planlama yapmamız gerekiyor. Çünkü bu noktada en önemli konulardan biri tarımda planlamadır.

  1. Yetkili sınıflandırıcı laboratuar hizmeti nedir?

Şuanda bizim dışımızda şahısların ve şirketlerinde lisanslı depoları var. Olarında laboratuar hizmetini biz veriyoruz. Bu noktada eğitim almış elemanlarımız gidiyor. Oradaki ürünlerin kalitesi ile ilgili sınıflandırmaları ve laboratuarlarda analizlerini yapıyor. Hangi depoya ne konacağına elemanlarımız karar veriyor. Çok yerde bu hizmeti vermekteyiz. Yine bunun dışında ürünlerin girdiği depolarda platform hizmeti de veriyoruz. Elektronik ürün senetlerinin oluşması bu merkezlerde yapılıyor. Ürün depolara girdiğinde elektronik ürün senedi oluşuyor ve bu şekilde her yerde işlem görebiliyor. Lisanslı depolar çok önemli ve avantajlıdır.

  1. Yılın ilk çeyreğinde Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla yüzde 7,4 artış gösterdi. Peki, ikinci yarı sizce geçecek?

İkinci yarının çok rahat geçmeyeceğini gözlemliyorum. İkinci yarının sıkıntılı geçeceğini düşünüyorum. Temmuz ayı ihracatımız gayet iyiydi.  Temennimiz ihracat ile bazı açıkları kapatabilmek ama şuadan hem içeride hem de dışarıda belirli tıkanmaları görüyoruz. Yeni hükümet sisteminden en çok beklentimiz bu yönde: ‘’Kararların hızlı alınması.’’ Şuanda Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yeni bakanlarımızın meclise karşı artık sorumluluğu yok. Artık bakanın hangi ilden olduğu önemli değil, önemli olan çalışması ve kararların hızlı verilmesi… Dövizin yükselişi ve dalgalanmalar olumsuz etki yaratıyor, bir an önce bunların tedbirinin alınması gerekiyor. Sektörlere baktığımızda şuanda turizm fena değil, tarımda iyi diyebiliriz ama ihracatı dengeli götürmemiz gerekiyor. Bunun içinde ürün planlamasını doğru bir şekilde yapmalıyız.

  1. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olana kalifiye eleman sorunu hakkında neler söylemek istersiniz? Bu sorunun çözümü noktasında tavsiyeleriniz var mı?

Bu konu ülkemizin çözüme kavuşmayan en önemli sorunlarından biri… Şuanda hem sanayide, hem de farklı alanlarda gerçekten yetişmiş eleman bulamıyoruz. Vasıfsız eleman çok ama yetişmiş eleman yok. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği burada bir okul yaptı. Bu Teknik Anadolu lisesinde ağırlıklı olarak yapacağımız alanlar ile ilkleri gerçekleştireceğiz. Örneğin; İlk defa tarım ve hayvancılık bölümü açıyoruz. Bunun sebebi bölgenin tarım bölgesi olmasından kaynaklanıyor. Tarım ve hayvancılık ile ilgili ara eleman bulunmuyor. Bunun gibi hayvancılığın geliştiği Adana’da bu konuda vasıflı eleman yetiştirilmesi gerekiyor.

  1. Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret konusunda toplam perakende satışların %5’ ine sahip olan e-ticaretin 2020 yılına kadar ikiye katlanacağı öngörülüyor. E-ticaret konusunda yorumunuzu alabilir miyiz?

Hızlı kalıplarımız kıramıyoruz. Bu kalıplar nedir? Alışkanlıklarımızdır. Alışkanlıklarımızı kıramıyoruz. E ticaret güvensiz diye bakıyoruz. Bu güvensizliği ortadan kaldırdığımız an e ticaretteki hacmimiz genişleyecektir. E ticaret ile ilgili 2 defa Adana’da toplantı yaptık. Bu konuda Oda ve Borsalar olarak önderlik yapıyoruz. Dünyada e ticaretin yapıldığı ülkelere baktığımız zaman biz çok gerideyiz. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde e ticareti belirli noktalara taşıyacağımıza inanıyorum, ama bununla ilgilide alt yapının sağlam olması gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada da devlet belirli tedbirleri alarak bu alanda boşluk bırakmaması gerekiyor.

 

Röportaj için Uçarer Medya ailesine teşekkür ederim.